Amanos Dağları’nın kuzeyinde, Ceyhan akarsuyunun derin bir şekilde bu dağları yardığı Aksu kolunun hemen kuzeyinde bulunan Kahramanmaraş'ın güneyinde N-S yönünde uzanan ovalar, aslında güneydeki Amik Ovası’nın kuzeye doğru bir devamını oluştururlar. Yani, Kızıldeniz – Gor Çukurluğu Fay Sistemine bağlı bir çöküntü ovası olup, aslında, benzer ovalardan farklı olarak, parçalı bir rölyef gösterir. Nitekim Narlı, Türkoğlu, Gâvur ve Kahramanmaraş ovalarının birleşmelerinden oluşmuş bulunan bu ova, bütün özellikleri bakımından aynı olduğu için, bir başlık altında ele alınmıştır.
Ovanın, güneyi hariç diğer kısımları dağlarla sınırlanmıştır: kuzeyde Kahramanmaraş veya Ahır dağları (2493 m), batıda Amanos Dağları’nın kuzeye doğru uzantısını oluşturan dağ ve tepeler (Yavşan ve Beşikdüldül dağı 2247 m), doğuda Bozdağlar ve Karadağ, güney doğuda ise Gaziantep platosu yer alır. Ovanın güney kısmında ise, 1000-1250 m yükseklikler gösteren Arapdede dağı bulunmaktadır. Kahramanmaraş'ın ise denizden yüksekliği 700 metredir. Ovanın yükseltisi 450-600 metreler arasındadır. Bütün ovaların yüzölçümü ise 875 km² kadardır: Narlı Ovası 210 km², Türkoğlu Ovası 145 km², Gâvur Ovası 250 km² ve Kahramanmaraş (merkez) Ovası 180 km²dir. Ortalama yıllık sıcaklığı 17.1° ve yağışın 690 mm olduğu Kahramanmaraş ve çevresinde Akdeniz iklimi egemendir.
Ovanın batısı, yani Amanos Dağları’nın kuzey kesimleri, faylarla çok parçalanmış olan alt Paleozoik yaşlı şistler ve mermerlerden oluşmuştur. Fosilli Siluriyen ve Devoniyen yaşlı bu formasyonların üzerine diskordant olarak Mesozoik - Tersiyer yaşında ofiyolitler gelmektedir. Bunlar, Tavşan dağının yüksek kısımlarını oluşturmaktadırlar.
Ovanın kuzeyindeki dağlık alan ise, küçük bir kısım hariç, hemen tamamen, altta Eosen yaşlı kalker ve marnlardan, üstte ise miyosen yaşlı konglomera, kumtaşı, killi çakıl ve killerden oluşmuştur. Bunların üstünde de pliyosen yaşlı, kil, kum, kalker ve konglomeralar yer alır. Ovanın SSE.nda tamamen ultrabazik formasyonlar (peridotit, piroksenit, harzburjit, serpantin vs yer alır. Bunun kuzeyinde, yani ova doğusunda ise, orta eosen yaşlı, aynen ova kuzeyinde olduğu gibi, aynı litolojik ve tektonik özellikleri taşıyan formasyonlara rastlanır. Ovanın güneyinde, Kuaterner hariç, diğer bütün yaşlı formasyonları örten bazaltlar yer almaktadır. Oluşumları, büyük bir ihtimalle Hassa’dakilerle aynı olan bu bazaltların oluşturduğu yüksek alan, güneydeki Amik Ovası’nı, kuzeydeki Kahramanmaraş Ovası’ndan ayırmaktadır. Yaşları üst pliyosen veya Kuaterner olduğu tahmin edilen bu bazaltlar, litolojik bakımdan Hassa leçelerine benzemekte olup, ova doğusunda net bir şekilde görüldüğü gibi, N-S yönlü bir fay boyunca çıkmış ve küçük koniler oluşturmuşlardır (Tutdağı tepesi, Büyükcennetpınar, Küçükcennetpınar, Pulyan, Kırolar). Bu fay 7-8 km boyunca takip edilebilmektedir. Ayrıca, Narlı doğusundaki Çatakhükük bazaltı da bu sisteme bağlı olarak çıkıp, yayılmıştır.
4 ovadan oluşmuş bulunan Kahramanmaraş ovalarının merkezi kısımları ise tamamen çakıllı, kumlu, killi ve siltli alüvyonlardan oluşmuştur. Alüvyon kalınlıkları, D.S.İ. nin yaptığı sondajlara göre 25-100 metreler arasındadır.
Depresyonun hemen her tarafı faylarla sınırlanmış, adeta çerçevelenmiştir. Burada her yönde gelişmiş faylar bulunmaktadır. Ancak, ana fay NNE-SSW yönlü, depresyonu batıdan sınırlayan kuzey Amanos Dağları’nın doğusunu adeta bıçak gibi kesen faydır. Bunun kuzey kısmında fay dikliği ovaya tamamen egemendir (Türkoğlu – Hacımustafa ovası). Bu fay Amik Ovası depresyonunu oluşturan fayın kuzeye doğru bir devamı olup, genç tektonikle uğraşanların son yıllarda yaptıkları etüdlere göre, NE-SW yönünde uzanarak Karlıova – Varto bölgelerinde Kuzey Anadolu Fayı ile kesişmektedir. Sol yönlü, doğrultu atımlı olan bu aktif fay üzerinde episantrlar bulunmaktadır. Nitekim bu fay zonu boyunca, pek çok önemli depremler, tarihi devirler boyunca vuku bulmuş ve halende bulmaktadır (Hatay – Varto depremleri gibi).
Ovanın doğusunda ise, NE – SW yönlü diğer bir fay dikliği, ova alüvyonları ie dağlık araziyi birbirinden ayırmaktadır. Anacak, fayın burada çatallaşmış olması muhtemeldir. Nitekim hemen biraz kuzeyde, daha öncede açıkladığımız bazaltların çıkışlarına neden olan fay, bunun çatallaşmış bir uzantısıdır ve tamamen ova batısındaki faya paraleldir (NNE – SSW). Ayrıca, ovanın tam kuzeyinden (Kahramanmaraş’ın güneyi) geçen E – W yönlü bir fay daha bulunmaktadır. D.S.İ. sondajlarına göre, alüvyon altında da saptanmış olan bu fay, topografyada fazla belirgin değildir.
Görülüyor ki, Kahramanmaraş ovaları pek çok özellikleri ve oluşumu bakımından Asi ovasına benzemektedir. Ancak burada, ovaları birbirinden ayıran horst karakterinde tepeler bulunmaktadır (Hartlap Tepesi 847 metre, Bölükçam Tepesi 752 metre, Üçtepeler 770 metre gibi. Ovanın ortalama yükseltisi ise 500 metredir). Bunların çoğu kenar kısımlarında faylıdırlar.
Sonuç olarak, Neojen sonlarındaki çökmeler nedeniyle, çökelen kısma sular dolmuş ve bu göl, ova güneyinde zamanımıza kadar varlığını korumuş olması, muhtemelen genç tektonik çökmelerle ilgilidir. Ovadaki drenaj zorluğu da zaten, bu devamlı çökmeler nedeniyledir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder